KOLLAJEN KAYNAGI NASIL ALINIR: JELATIN

Kollajen vücudumuzda bağ dokuda ve miktar olarak çokça bulunan proteinlerden biridir. 20’den fazla türü olan kollajenin vücutta en yaygın türleri tip1, tip2 ve tip3’tür. Kemik, kas, damar ve sindirim sistemi gibi vücudumuzun pek çok bölgesinde bulunan kollajen ciltteki ölü hücrelerin yenilenmesinin yanında cilde esneklik ve güçlü bir yapı kazandıran özellikleri bulunmaktadır. 

Kollajen yapısında 19 farklı aminoasit içerdiğinden dolayı "kompleks protein” olarak adlandırılır. Arjinin, glutamin, glisin ve prolin gibi koşullu  elzem amino asitleri vücuda almanın iyi bir yoludur. 

Dokuların daha sağlıklı bir yapıda olmasını sağlar. Deri elastikiyetini ve kas gücünü artırır. Ancak kollajen hayvansal kaynaklarda tüketilmesi zor kısımlarda bulunduğu için doğrudan alınması zordur. Bu da insanları farklı yöntemlerle kollajeni almaya yönlendiriyor. Bunun için en doğal yöntemi : Kemik Suyu. Kemiklerin suda kaynatılarak suya geçmesi sağlanan kollajen, et suyu stoklarının çorba ve yemeklerde kullanılmasıyla vücudumuza alınabilir hale gelir. 

Kolllajen vücudumuzda üretilen bir bileşiktir ancak bu üretim ile vucüdumuz ihtiyacını karşılayamaz. Dolayısıyla diyette yeteri kadar kollajen alımı oludukça önemlidir. Yiyeceklere eklenen jelatin formu kollajeni almanın bir yoludur.

Jelatin, kollajenden üretilen bir bileşendir, kemiklerin kaynaması sırasında elde edilen tatsız ve renksiz bir öğedir.  Yapısında % 98-99 oranında protein içerir. İçeriğinde pek çok sayıda elzem ve elzem olmayan amino asit bulundurarak sağlık üzerine oldukça faydalı etkiler gösterir. Sıcak suda erir ve soğutulduğunda jöle benzeri bir kıvam alır. Gıda üreticileri jelatini çeşitli ürünlerde jelleştirici ajan olarak kullanmaktadır. Aynı zamanda kemik suyu ve takviye olarak da alınması mümkündür. Jelatinin toz veya granül formdaki takviyeleri mevcuttur. Veganlar için uygun değildir.

1.Cilt, saç ve tırnak sağlığını iyileştirir: Vücudumuzda kollajen üretimi yaşlanmayla birlikte azalır. Mineral yoğunluğu azalmış veya zayıflamış kıkırdak yapısı ile birlikte azalmış kolajen; ciltte birtakım sarkma, kırışıklık ve esneklik kaybı gibi yaşlanma belirtilerini ortaya çıkarır. Kollajenin yaşlanma üzerine etkilerinin incelendiği araştırmalarda sekiz hafta boyunca günde bir kez kollajen hidrolizat kullanan kadınlarda cildin esneklik, nem ve pürüzsüzlük özelliklerinin olumlu yönde arttığı görülmüştür. Yapılan araştırmalarda saçların beslenmesi ve güçlenmesini sağlayarak kalınlığını artırdığı da belirtilmiştir. 

2. Eklem ve kemik sağlığını iyileştirir: Kollajenin azalması sonucu eklem ve kemik hareketlerinde kısıtlamalar meydana gelir. Bu durum sert ve şiş eklem sorununu beraberinde getirir. Kollejen kemik dokusun üzerini örten jel yapısında olduğu için eklemlerinizi daha kolay hareket ettirmenize yardımcı olur, yaşlanma ile ilişkili ortaya çıkan ağrıları azaltır. Araştırmalarda jelatini kullanımının osteoartrit gibi kemik ve eklem rahatsızlıklarının tedavisi için kullanıldığında olumlu etkileri olduğu görülmüştür.

3. Zengin glisin (1-2 yemek kaşığı jelatin; 3 gr glisin sağlar) içeriğiyle beyin fonksiyonlarının iyileştirilmesinde etkilidir. Hafıza ve odaklanma-dikkat yeteneklerinin geliştirilmesinde olumlu etkiler gösterir. 

4.Kilo kaybına yardımcıdır: Jelatin yağ ve karbonhidrat içeriği düşük proteinden zengin bir kaynak olduğu için düşük kalorili bir öğedir. Zayıflama diyetlerinde kullandığınızda kilo kaybınıza yardımcı olur. Yüksek protein içeriğiyle uzun süreli tokluk sağlamada etkilidir. Aynı zamanda metabolizma hızını artırarak kilo kaybına yardımcı olur.

5. Metabolizma hızı, kas kütlesi ve enerji üretimi üzerinde olumlu etkileri vardır: Yeteri kadar kollajen alımı yağsız vücut kütlesini artırmayı ve aynı zamanda metabolizma hızınızdaki artışı sağlar.  Yapısında bulunan glisinin en önemli rollerinden biri glikozun enerji metabolizmasına katılarak kas hücreleriniz için gerekli enerjinin üretimini sağlamaktır. Kas kütlesini korumak yaşlanmayla birlikte gittikçe önem kazanır. Kollajen kaynağı besinler tüketirken vücudunuzun daha iyi kullanabilmesi adına C vitamini kaynağı yiyeceklerle bir arada tüetmeye özen gösterin. Araştırmalar glisinin aynı zamanda hem sindirim sistemi hem de merkezi sinir sisteminin işlevlerinde önemli rol oynadığını gösteriyor. Bu da sağlıklı, dinç ve daha genç bir vücut yapısı anlamına gelir. Vücutta antioksidan kullanımını artırarak yaşlanma etkilerini azaltır, DNA ve RNA’dan sağlıklı hücrelerin oluşturulmasını sağlar. Buna ek olarak, arjininin vücutta kas dokusunu onarma, yaraları iyileştirme, doku hasarını azaltma, metabolizma hızını artırma, yeterli büyüme ve gelişimeyi sağlama gibi temel görevleri vardır. Ayrıca kollajenin yapısında bulunan bir diğer amino asit glutamin pek çok kimyasal yolakta enerji üretiminde görev alır. 

6. Karaciğer sağlığını korur: Vücudunuzdaki toksinleri uzaklaştırmak, kan akışınızı iyileştirmek ve aynı zamanda kalp sağlığınızı iyileştirmek için kollajen çok iyi bir kaynaktır. İçeriğindeki glisin karaciğerinizin yabancı madde, toksin veya alkolü vücuttan uzaklaştırarak detoksifikasyonu sağlar. Karaciğerinizi temizlemenin en kolay yollarından biri kemik suyu tüketmektir. Böylece vücudunuzun toksinlerden arınmasına yardımcı olur ve bağırsak sağlığınızın da iyileşmesini sağlarsınız. Çalışmalar, glisinin alkole bağlı karaciğer yağlanmasını vee diğer karaciğer hastalıklarının etkilerini azaltmaya yardımcı olduğunu göstermektedir.  

7.Kalp sağlığını korur: İçeriğindeki prolin amino asidi, damar çeperlerinde yağ birikmesini önler ve kan dolaşımının rahat bir şekilde gerçekleşmesini sağlar.  Aynı zamanda eklem ve daamrlardaki doku onarımını sağlar, kan basıncını kontrol eder, damar sertliğini önler.  Arjinin; damarların yeteri kadar gevşemesini sağlayarak iyi bir kan dolaşımıyla kas ve kan hücrelerinin daha iyi beslenmesini sağlar. 

8. Sızdıran bağırsak sendromunun iyileştirilmesine yardımcı olur: Kollajen bağırsak sağlığını oldukça etkileyen bu sendromun iyileştirilmesinde önemli rol oynar.  Yiyeceklerinizle birlikte aldığınız oroteinleri parçalamaya yardımcı olur, bağırsak duvar hasarınızı onarır ve bağırsak sağlığına iyi gelen amino asitleri almanıza yardımcı olur. Yeteri kadar kollajeni almanın en büyük etkisi bağ doku oluşturarak sindirim sistemini koruyan bariyerlerin güçlenmesini sağlamaktır. Günümüzde pek çok hastalığın altında yatan neden sağlığı bozulmuş bağırsaklardır. Kollajen içindeki amino asitler sayesinde kolon dokusunu güçlendirdiği için sızdıran bağırsak sendromu, IBS, asit reflüsü, Crohn hastalığı ve ülseratif kolit de dahil olmak üzere sindirim sistemi rahatsızlıklarının tedavisinde yardımcı bir bileşiktir. Aynı zamanda bağırsaklardaki olası inflamasyonu ve asiditeyi azaltarak besinlerin emilimini kolaylaştırır.

9.İçeriğindeki amino asit dizilimi uyku kalitesini iyileştirir.

10. Bazı kanser türlerinin önlenmesinde yardımcıdır.

• Ev yapımı kemik suyu içerek kollajen alımı sağlayabilirsiniz.

• Hazırladığınız tariflerde kemik suyu kullanın. 

• Diyetisyeniniz kontrolünde kollajen takviyeleri alın.

• Kullandığınız kollajenin emilimini artırmaya yardımcı olan C vitamininden zengin bir diyetle beslenin. 

Çoğu markette jealtini paketli halde satın alabilirisiniz. Evde jelatin yapmayı denemek isyiyorsanız aşağıya bir göz atın : 

3-4 kilo (yaklaşık 1.5 kg) kemik

Kemiklerin üzerini kapatacak kadar su

1 yemek kaşığı tuz (isteğe bağlı)

1.Kemikleri bir tencereye veya düdüklü tencereye koyun, üzerine tuz ekleyin.

2.Üzerini kapatacak kadar su ekleyin. 

3. Orta- yüksek ateşte pişirmeye başlayın.Kaynamaya başladıktan sonra altını kısın. Düşük ısıda 48 saate kadar pişirin. Ne kadar pişirirse, o kadar çok jelatin elde edersiniz.

4. Suyunu süzün, soğumaya ve katılaşmaya bırakın.

5.Yüzeydeki tüm yağları sıyırıp atın. Kullanıma hazır!

Buzdolabında bir hafta veya derindondurucuda  bir yıl saklayabilirsiniz. Her türlü yemeğinize ek olarak sos ve tatlılarınıza ekleyerek de kullanabilirsiniz.  Evde yapamıyorsanız granül veya toz halinde de satın alabilirsiniz.